23 Mayıs 2015 Cumartesi

LOLİTA (1962)


Vladimir Nabokov’un aynı adlı kendi romanından uyarlamıştır. Fakat senaryoda Vladimir’in adı yazsa da roman değiştirilmek zorunda kalınmıştır. Bu haliyle bile film fazlasıyla eleştiriye yol açmışken Kubrick istediği erotizmi filme katsaydı nasıl bir tepki alırdı diye düşünmeden edemiyorum. Tabi bu dönemin sansür uygulamasından dolayı yapılamadı. Kubrick filmde Humbert’in cinsel saplantısını açığa çıkaramadıkları için, onun Lolita’ya aşık olduğuna yönelik göndermelerin olduğunu söylüyor. Kitapta ise bu durumun aksine aşktan öte bir cinsel saplantının olduğunun açık olduğunu söylüyor. Bu haliyle filme baktığımızda film son sahneden başlar ve bu sahneye geri dönerek biter. Bu süreçte Peter Sellers daha sonra Dr. Strangelove ‘da olacağı gibi (Dr. Strangelove’da üç farklı karakteri canlandırmıştı.) iki farklı karakterleri oynamıştır: Clare Quilty (TV yazarı) ve Dr. Zempf (Beardsley Lisesi Psikolog’u). Prof. Humbert Humbert’in sonradan kızı olan Lolita’ya duyduğu aşk bizi kızdırsa da Lolita’nın onu kendine oyuncak ettiğini ve bundan hoşlandığını gördükçe Lolita’ya üzülmez ona karşı da bir tavır alırız. Lolita’nın kamptan dönerken Humbert’i istekli bakışlarıyla süzmesi, Humbert’in niyetini zaten anlamış ve ona karşı koymayacağını gösteriyor.



Humbert’in bu ilgisi onun hoşuna gitmektedir. Zaten Humbert bu sahnede ona istediği her şeyi aldığından yemeği yapıp evi temizlediğinden bahsetmektedir. Artık onun kölesi olmuştur. Filmde bir kadının ayağına oje sürülmesiyle başlar.




Charlotte de kızından farklı değildi ama onun durumu yine makul karşılanabiliyordu. Daha önce Clare Quilty ile ilişkisi olduğunu anladığımız kocasının ölümüyle yalnız kalan anne Humbert’e de göz koymuş ve daha ilk günden onu köşeye sıkıştırmaya çalışmıştı (çerçeveden de gördüğümüz gibi). Charlotte Lolita için kendisiyle evlenen Humbert ‘in günlüğünü okur ve araba kazası sonucu ölür. Bu kadının dramından ziyade yine Lolita’ya odaklanırız. Artık Humbert ‘e gün doğmuştur.

(Bu çerçevede Charlotte’nin Humbert üzerinde kurduğu baskıyı anlatmak amacıyla sağ tarafta boşluk bırakılmıştır, Humbert solda sıkışmıştır.)

Fısıltı, filmde erotik cümlelerin gizlice söylenmesi anlamına geliyor. Sadece 3 karede görsek de o sırada geçen diyaloglar bunu kanıtlıyor. Ortadaki kareden devam etmek gerekirse, Lolita Humbert’in amacını gerçekleştirmiş ve onu avucunun içine almıştır.

Adsız

Adsız1

Adsız12

Bir süre sonra baba kız arasındaki ilişkinin evlilik ilişkisine dönüşmüş olduğunu görürüz. Kıskançlık nedeniyle tartışmalar başlar. Diğer taraftan Lolita’yı kısıtlamaya çalışır, hep ona ait olacakmış gibi bir düşünce vardır aklında ama bunun böyle olmadığını farklı karelerde karşımıza çıkan Quilty ispatlar. Öyle ki Lolita evlendiğinde bile benimle gel diyebilecek kadar inanmıştır onun olduğuna.
Quilty, beş farklı yerde Humbert’in karşısına çıkmıştı, sırası ile:  Charlotte’nin eski sevgilisi, Dr. Zempf, kamp dönüşü kaldıkları otelde, araba ile onları takip ederek ve motelde Lolita’nın kaçtığı günün gecesinde arayan kişi olarak.
1
5
2
4
3
Humbert bunları Lolita’nın ondan çek istemesi üzerine yanına gittiğinde öğrenecektir. Lolita hala onu kullanabileceğini ve isteğini yerine getireceğini biliyordu Humbert üç yıl geçmesine rağmen onu unutamamış ve ona kesinlikle esir olmuş halde geldiğinde istediği çek ve paralar getirilmişken gerçekleri anlatır Lolita. Humbert ise daha önce bunları göremeyecek kadar esirdir kızına. Humbert’in sapkın dünyasını ve Lolita’nın erkekleri nasıl parmağında oynattığını anlamış oluruz film bittiğinde.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder